Günümüzde bilim ve teknoloji alanlarında yaşanan gelişmeler ile birlikte değişen koşullar bireylerin üzerindeki bilgi yükünün niteliği ve niceliğinde muazzam bir artışa neden olmuştur. Bu durum da bilgiye daha hızlı erişimi, bilgiyi depolamayı (öğrenmeyi), kalıcı olacak şekilde yapılandırabilmeyi ve de bilginin uzun vadede hatırlanabilmesini zorunlu kılmıştır.
Bu durum ayrıca öğrenim hayatı içerisinde bulunan ezber bilgiden uzak, dikkat ve yoğunlaşma, okuduğunu anlama ve yorumlama becerisi gerektiren “Yeni Nesil Sorular” kapsamında sınavlara hazırlanan Genç Arkadaşlarımız kadar çalışma hayatı içerisinde ise gelişen ve yenilenen bilgileri daha hızlı ve ayrıntılı edinmek, gelişen koşullara göre değerlendirip yeni çıkarımlar ortaya koymak zorunda olan Yetişkin Bireyleri de yakından ilgilendirmektedir.
Okunması gerekenlerin çokluğu, zamanın azlığı insanları daha hızlı okuyabilmek, okuduğunu kısa sürede anlamlandırmak ve uzun vadede hatırlanır kılmak için bilimsel araştırmalar yapmaya, çeşitli alternatif yollar aramaya itmiştir. Bunun en etkili ve kolay yolu ise “Zihin Haritaları” ile hızlı okuma ve anlama becerimizi arttırmaktır. Okunan şeyi kısa sürede anlamlandırabilme ve uzun vadede hatırlayabilme kişiye özel doğuştan gelen bir lütuf değil, doğru ellerde geliştirilebilecek bir yetenektir.
Zihin haritası başlangıç olarak anahtar kelimeler, renkler ve şekiller kullanılarak gerçekleştirilen bir not tutma tekniği olarak ortaya çıkmıştır. Bu not tutma tekniğinin temelini Exeter Üniversitesi’nden Dr. Gordon Howe ve arkadaşlarının yaptığı araştırma sonuçları oluşturmaktadır. Bu teknik daha sonra daha çok batı ülkelerinde “Akıl Haritaları” (İngilizce: Mind Maps), “Zihin Haritaları” (İngilizce: Mental Maps), “Öğrenme Haritaları” (İngilizce: Learning Maps) gibi isimlerle anılmışlardır. Tekniğin Türkiye’de tanınması ve Türkçeye girmesi 1995 yılında gerçekleşmiştir.
Zihin haritaları, tekdüze bilgilerden oluşan uzun bir listeyi, beynin doğal işleyiş biçimine uygun olarak çalışan; renkli, akılda kalıcı ve son derece düzenli bir şemaya dönüştürür.
Zihin haritası, beynin dinamik potansiyelinin kilidini açmak için evrensel bir anahtar kullanarak, düşünceleri güçlü birer grafik işlem haline getirip fikirlerin işlenebilirliğini kolaylaştıran, kendi doğal düşüncelerimizin bir aynasıdır.
Beyinde işlenen fikirleri tam anlamıyla “aktaran” bir not alma aracı olarak görülebilir. Çeşitli zihin haritalama teknikleri olmasının yanı sıra, hepsinin bir ortak noktası vardır: Merkezden yayılan ve basit, beyin dostu kavramlardan oluşan çizgiler, semboller, kelimeler, renk ve görüntüler kullanan doğal bir örgütlenme yapısına sahiptirler.
Zihin haritası yönteminin bilinen en önemli özelliği insan beynine herhangi bir zamanda gelen fikirleri anında “ dosyalayabilme ” yeteneği kazandırmasıdır. Akla gelen sırada düşünmek zorunda kalmak ve beyin yeterliliğini kısıtlamak yerine, zihin haritası tekniğiyle tüm fikirler gerektiği zaman kullanılmak üzere yerlerini alır.
Zihin Haritaları sayesinde birey;
- Tekdüze bilgilerden oluşan uzun bir listeyi beynin doğal işleyiş biçimine uygun olarak çalışan, renkli, akılda kalıcı ve son derece düzenli bir şemaya dönüştürür.
- Resim ve şekilli not tutma yöntemleri ile öğrenmeyi eğlenceli hale getirir.
- Bilgi ve fikirleri daha çok özümseyebilir ve yoğunlaşabilme yetisini arttırır.
- Klasik ve uzun notların aksine, edinilen bilginin tekrarını ve hatırlamayı kolaylaştırır.
- Daha az zamanda daha çok iş yapabilir hale gelir
- Hafıza ve hayal gücünü geliştirir.
- Yaratıcı düşünmeyi tetikler.